8 Eylül 2024 Pazar

NARİN'İ ÖLDÜRDÜLER, ANADOLU İRFANI

 Gazeteler yazdı;

''Narin'in cesedi dere kenarında torba içinde bulundu.''
''Anadolu İrfanı'' diye bir deyim var.
Bu deyim;
Aklı, bilimi, bilgiyi, vicdanı, merhameti, sevgiyi, saygıyı anlatır.
Anadolu'nun neyi kaldı ki, irfanı kalsın?
Artık Anadolu'da kör bir tutuculuk,
Kara bir dincilik,
Tuhaf bir ahlak anlayışı,
Hayvana, kadına, çoluk çocuğa tecavüz eden,
Akrabasının, komşusunun malını mülkünü çalan birbirinden garip embesiller çıktı...
Ne ''Anadolu İrfanı''
Ne anadolu kaldı,
Ne irfan...
Bildiğin maymunlar cehennemi var ortada.
Yazık.
Hem bu çocuğa yazık,
Hem anadoluya...
Mustafa Çatıkkaş
08 Eylül 2024





27 Temmuz 2024 Cumartesi

SOKAK HAYVANLARI YASASI ÜSTÜNE...

Birisi;
"Bu it taparların ve it savarların aklıyla hiçbir şey yapılamaz”
 dedi!

 Dünyanın karmaşık düzeninde, insanoğlu kendini doğanın efendisi olarak görmeye meyilli olmuştur.

Bu anlayış, diğer canlıları sömürme ve onlara zulmetme eğilimlerini de beraberinde getirmiştir. "Yeryüzündeki her şey insana emanet edilmiştir" düşüncesi, ne yazık ki çoğu zaman yanlış yorumlanarak, insanın diğer varlıkları hor görmesine neden olmuştur.

Oysa Kuran-ı Kerim'de Allah şöyle buyurur: "Yeryüzünde ve gökyüzünde ne varsa hepsini sizin hizmetinize verdik." (Casiye Suresi, 13).

Bu ayetten de anlaşılacağı üzere, bize emanet edilen bu canlılara adil davranmak ve onları korumak bizim asli görevimizdir.

Hayvanlara karşı uygulanan şiddet ve istismar, modern dünyanın en büyük ahlaki problemlerinden biridir.

Kedilere, köpeklere, kuşlara ve daha nice masum canlının maruz kaldığı kötü muamele, vicdan sahibi her insanın yüreğini sızlatmaktadır.

Filozof Immanuel Kant'ın şu sözlerini hatırlayalım: "Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranışıyla ölçülür."

Bu söz, insanoğlunun diğer canlılara karşı olan sorumluluğunu ve bu sorumluluğun yerine getirilmesinin toplumsal gelişmişlikle doğru orantılı olduğunu vurgular.

 Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadisinde şöyle buyurur: "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz." Hayvanlara merhamet göstermek, aynı zamanda insanın kendine ve çevresine olan merhametinin bir yansımasıdır.

Her bir canlının yaşam hakkına saygı göstermek, insan olmanın gerekliliklerinden biridir. Ancak ne yazık ki, sokaklarda aç ve susuz bırakılan, barınaklarda kötü koşullarda yaşayan hayvanlar, bu merhametin çoğu zaman göz ardı edildiğinin bir kanıtıdır.

Bunun yanı sıra, ticari kaygılarla hayvanları kötü şartlarda yetiştiren ve onları sadece birer mal olarak gören zihniyet, ahlaki değerlerin yitimine yol açmaktadır.

Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların endüstriyel tarımda yaşadığı acılar, deney hayvanlarının laboratuvarlarda çektiği eziyetler, insanlığın vicdan muhasebesinde sorgulaması gereken ciddi meselelerdir.

Hayvanseverlerin bu duruma karşı verdiği mücadele, bir nevi insanlığın kendi vicdanıyla olan hesaplaşmasıdır.

Albert Schweitzer'in dediği gibi: "Hayvanlara olan merhametimiz, insanlık değerimizin bir göstergesidir."

 Sonuç olarak, hayvanlara yapılan haksızlıklar karşısında sessiz kalmak, insanın kendi değerlerine ihanet etmesi demektir. "İyilik yap denize at, balık bilmezse Hâlık bilir" atasözü, yapılan her iyiliğin, her merhametin, eninde sonunda karşılığını bulacağını anlatır.

İnsanlığın, hayvanlarla olan ilişkisini yeniden gözden geçirip, onlara hak ettikleri saygı ve sevgiyi göstermesi gerekmektedir.

Çünkü her canlının yaşam hakkı kutsaldır ve bu hakka saygı göstermek, insan olmanın en temel gerekliliklerinden biridir.







 

 


30 Haziran 2024 Pazar

FOTOĞRAFA AŞIK OLMAK...

Zeki Demirkubuz'un 'Kader' adlı filmde Bekir, Kendi halinde, sıradan, yirmili yaşlarda, küçük burjuva birisidir.
Bekir'in aşık olduğu kadının adı; Uğur'dur.
Uğur'un;
Babası felçli,
Annnesi hafif, ahlaksız, bencil bir kadın,
Erkek kardeşi tacizlere uğrayan birisidir.
Aşık olduğu adam ise katildir.
Bekir'in sıradan hayatına, renkli bir şekilde giriş yapan Uğur aslında tam bir faciadır.
Bekir için hayat Uğur'la tanıştıktan sonra asla bir daha eskisi gibi olmayacaktır.
Bekir aslında Uğur'un içinde bulunduğu cehennemin içine düşer.
Ve Bekir aslında aşık olduğu Uğur'un gerçekliğine değil, Uğur'da varolduğunu zannettiği 'şey'e aşıktır.
Ve aslında Bekir bir fotoğrafa aşıktır,
Ve bunun bedeli çok ağır olacaktır.
'Kader', Zeki Demirkubuz'un 'Masumiyet' adlı filminin devamı gibi de kabul edilebilir.
Metin Erksan'ın 'Sevmek zamanı' adlı film de mutlaka izlenmelidir.

23 Haziran 2024 Pazar

HA ŞEVVAL SAM HA SEDA SAYAN...

SEDA SAYAN
Seda Sayan AKP'nin gayri resmi yüzüdür. Sadece kendi çıkar ve konforu için yaşayan, kültürel bilgi, birikimi olmayan, sınıf bilincinden bihaber, sistemin kasıtlı olarak sürekli sahneye koyduğu tipik bir halk düşmanıdır.

ŞEVVAL SAM...
Ne yeteneği olduğu belli olmayan ama her yerde dolaşan bir tip.
İyi bir oyuncu değil ama dizi ve filmlerde yer alıyor, izlenmiyor,
Güzel bir sesi yok, iyi şarkı söyleyemiyor ama programlara çıkıyor. dinlenmiyor.
Şevval Sam solcu ayağında malı götürüyor. Solcu görünümlü halk düşmanı...

''BODRUM'DA HERKES EŞİT ...''
Bir tv programında, ' Bodrum'da herkes eşit, Çünkü herkesin iki katlı ve bahçeli evi var' diyerek inanılmaz bir sınıfsal tahlil yapan Şevval Sam da hem bilgi birikimini ortaya koymuş oldu, hem de halkına ne kadar yakın olduğunu gösterdi.....





AZ ŞEY Mİ?

Koskoca sekiz yıl yaşadın Az şey mi? Sekiz kere yaz Sekiz kere kış Sekiz kere sonbahar Sekiz kere ilkbahar yaşadın Az şey mi? Sekiz yıl İki...