28 Ekim 2018 Pazar

YAZ DOSTUM, SARI ÇİZMELİ MEHMET AĞA BİRGÜN ÖDER HESABI

Barış Manço, 2 Ocak 1943 yılında İstanbul’da doğdu.
İsmail Hakkı Bey ile Rikkat Uyanık Hanım’ın İkinci evladıdır.
Barış Manço’nun ağabeyinin adı; Savaş’tır.
2. Dünya Savaşı yıllarında doğan Barış Manço’nun ailesi; ‘Yeter artık dünyaya barış gelsin’ diyerek bu ismi kendisine uygun görmüşlerdir.
Barış Manço’nun iddiasına göre kendisi Türkiye’de ‘Barış’ adını alan ilk kişidir.

Barış Manço  uzun saçları ve Anadolu Rock tarzında söylediği şarkılar ile dikkatleri üzerine  çeker ve yavaş yavaş tanınmaya başlar.
Ve henüz Galatasaray Lisesi’nde öğrenci iken arkadaşlarıyla birlikte ‘Kafadarlar’ isimli müzik grubunu kurar.

Pek çok değerli şarkıya imza atan Barış Manço yaklaşık olarak 150 ülke gezmiş ve Türkiye’nin bazı ülkeler ile arasındaki kültürel ilişkilerin güçlenmesini sağlamıştır.

Çok sevilen şarkısı ‘Gülpembe’yi  1957 yılında kaybettiği Babaannesine yazan Barış Manço şarkılarında gündelik bir dil kullanmıştır.
Özellikle çocukların çok sevdiği ‘Arkadaşım Eşek’  gibi şarkılarla adeta minik hayranlarının sevgilisi olmuştur.
Arkasında pek çok değerli eser bırakan Barış Manço 1 Şubat 1999 yılında vefat etmiştir.
Barış Manço’nun bir başka değerli eseri de ‘Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ adlı şarkısıdır.
‘Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile
Yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile
Yaz dostum öksüz görsen sar kanadın kolunu
Yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile

Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı…’

Şarkıda öne çıkan bölüm;
‘Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı…’ bölümüdür.

Şarkı bugün dahi geçerliliğini korumaktadır.
Hükümet yok saysa da Ülke’de ciddi bir ekonomik kriz vardır.
Bu yüzden;
Dolar fırlamış, Elektirk, Su, Doğalgaz, Benzin, Elma, Armut, Atlet, Don fiyatları artmıştır.
Büyük firmalar ‘Konkordato’ ilan etmiş, Küçük esnaf kepenk kapatmıştır.

Sade vatandaş ise ya bakkala yazdırmaya başlamış ya da kredi kartına yüklenmeye başlamıştır.
Köylüsünden, İşadamlarına ve hatta ev kadınına, ve dahi öğrencilere kadar yavaş yavaş ekonomik krizin pençesi altına girmeye başlamıştır.

Söylenen sözlere inanma; Ekonomik krizin asıl nedeni ne Rahip’in tutuklanması ne de Trump’ın attığı twittlerdir.
Asıl sorun siyasidir.

Bu nedenle krizlerin sonu gelmiyor.
Bugün ‘Rahip sorunu ‘ ise yarın ‘Andımız’ oluyor.
Sonraki gün kimbilir ne olacak?

Hadi hükümet her soruna bir bahane bularak günü kurtarıyor ama ya bizler ne yapacağız?
Hangi faturayı hangi parayla ödeyeceğiz?

Ya Bakkal; ‘Artık yazacak gücüm kalmadı. Para peşin. Ne kadar ekmek o kadar köfte derse ne olacak?
Ya da bankalar verdikleri kredi kartlarını iptal ederse ne olacak?
Bu karda kışta sokakta mı yatacağız, elektriksiz mi, susuz mu kalacağız?

Dedik ya; Sorun siyasi.
Çözün artık şu sorunları , Bardak doluyor…






YAZSAN OLMUYOR, YAZMASAN OLMAZ

 ‘Şikayetim var cümle yasaktan
Dillerimi Hakim Bey bağlasan durmaz
Gelsin jandarma polis karakoldan
Fikrim firarda mahpusa sığmaz eyvah


Sussan olmuyor susmasan olmaz
Dil dursa Hakim Bey tende can durmaz
Yazsan olmuyor yazmasan olmaz
Kaleme tedbir koma tek durmaz’


Sözleri  Sezen Aksu’ya ait olan bu şarkıyı Zülfü Livaneli, Sezen Aksu, Edip Akbayram, Mehmet Erdem, Levent Yüksel, Hozan Beşer gibi sanatçılar da albümlerinde söylemiştir.

Her sanatçı kendi üslup ve tarzına göre yorumlamış olsa da bu şarkı en çok Mehmet Erdem’in albümüyle tanındı.
2012 yılında ‘Herkes aynı hayatta’ albümünü çıkaran Mehmet Erdem ‘Hakim Bey’ isimli şarkıyı da aynı çalışmasına koydu ve beklediğinin üzerinde ilgi gördü.

Mehmet Erdem bu ilgiyi NTV’de Berfu Güven’in sunduğu bir programda şöyle ifade etmiştir.
‘Bir ara bana şaka yapıyorlar sandım. Evden çıkıyorum, bir yerde 'Hakim Bey' çalıyor, taksiye biniyorum o şarkı çalıyor. Biri bütün bunları organize mi ediyor dedim. İnanamadım bu kadar popüler olduğuna şarkının…

Şarkının o zamanlar neden bu kadar ilgi gördüğünü anlamak istiyorsanız o günlerde yaşanan siyasi olaylara bir göz atın, daha iyi anlayacaksınız, nedeni orada saklı…

Biraz hatırlatalım mı o günlerde neler yaşanmıştı?
Örneğin;
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ tutuklanmıştı.
28 Şubat Davası nedeniyle Orgeneral Çevik Bir gözaltına alındı.
Resmi Bayramlara kısıtlama getirilmesinin ardından ‘Bayrağını al da gel’ eylemi yapıldı.
OdaTV Davasında karar verildi.
Sivas Davası zaman aşımına uğradı.
Nevruz kutlamalarında olaylar çıktı.
F5 Uçağı düştü…
Bütün bu olaylar AKP İktidarı döneminde yaşandı.

Gelelim Ekim 2018 yılına;
Yine AKP iktidarda.
Ekonomik kriz gittikçe derinleşiyor.
Siyasi kriz Cumhur İttifakı’nı derinden sarsıyor
AKP ve MHP son kozlarını oynuyor,
CHP tam bir iç kaos yaşıyor.
İyi Parti bir türlü  toparlanamıyor.
Dış güçler baskısını iyice arttırıyor.
Toplum derin ve sessiz bir şekilde susuyor.

Rahipti, Suudi Gazeteciydi, Andımızdı, Emeklilikte Yaşa Takılanlardı, Af Tartışmasıydı, PKK Terörüydü, Mutfaktaki yangın, Pazardaki fiyatların artması, gelen faturaların ödenemesi, gelen hacizlerdi, ödenemeyen banka kredileriydi vd.
Uzar gider bu liste…

Şarkıda diyor ya;
‘Sussan olmuyor susmasan olmaz

Dil dursa Hakim Bey tende can durmaz
Yazsan olmuyor yazmasan olmaz
Kaleme tedbir koma tek durmaz’ diye.

Toplum derin ve sessiz bir şekilde susuyor.
Herkes herşeyi görüyor ama susuyor.
Çünkü ya korkuyor ya da korkuyor.

Ben de korkuyorum anne ama;
‘Yazsan olmuyor yazmasan olmaz!’





27 Ekim 2018 Cumartesi

CHP KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYLARI

K.ÇEKMECE...
K.Çekmece Belediye Başkan Aday Adaylığı için 20 kişi başvurdu.
Bu sayı K.Çekmece'nin kazanılma ihtimalinin yüksek olduğunu göstermektedir.
Ama bir şartla; DOĞRU ADAY ile...

Daha önceki yazılarımda 'CHP K.Çekmece'de Kimlerle Kazanamaz?' diye yazmış ve bir kaç isim vermiştim.

Buyrun Aday Adaylığı için başvuran 20 isimi inceleyin ve CHP bu isimlerden hangisiyle  Belediye Başkanlığını kazanır, Siz karar verin...

MECLİS ÜYELERİ...
Öte yandan;
CHP K.Çekmece Belediye Meclis Üyeliği Aday Adaylığı için de 86 kişi başvurmuştur. Bu isimler arasında da çok önemli, çok değerli isimler var.

Bunlardan bir tanesi de Mimar Okan Yılmaz.
Genç bir aday.
Pırıl pırıl bir adam...Tertemiz bir geçmişi, Güzel bir eğitimi var.
Son derece sevilen, sayılan, namuslu bir ailenin evladı...

Adı, Hiçbir kirli işe ve söylentiye karışmamış, Artık yurt dışına çıkıp, çalışmalar da yapabilen bir değer.
Ve hatta, Kişi olarak kefil olacağımız bir değer.
Açın böyle adaların önünü.
Hem K.Çekmece'yi hem İstanbul'u hem de Ülke'yi yeniden ayağa kaldırsınlar.


VE İSTANBUL...
Hayati önem taşıyan İstanbul Belediye Başkanlığı için; '
Gürsel Tekin ile İstanbul kazanılamaz' demiştim.  Şu sıralar adı geçen Akif Hamzaçebi için de aynı şey söylenebilir.

İstanbul ancak ve sadece Muharrem İnce ile kazanılabilir.
Şayet Kılıçdaroğlu İstanbul için Muharrem İnce'yi aday göstermezse biliniz ki  Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmelledin'i aday göstererek Erdoğan'ı seçtirdiği gibi yine AKP'ye çalışıyordur.

İstanbul adayı'nın kim olacağı K.Çekmece ve diğer İlçelerdeki adayları da ciddi anlamda etkileyecek ve gücüne güç katacaktır.

Şayet yanlış aday koyarsanız aynı şekilde diğer adayları da olumsuz olarak etkileyecektir.

İstanbul ve K.Çekmece'nin kazanılması mümkün.
Bu siyasi ve ekonomik ortamda CHP'nin tek rakibi kendisidir.
Yenin artık kendinizi....




23 Ekim 2018 Salı

CHP İSTANBUL'U KİMİNLE KAZANIR?

24 Haziran öncesi esen rüzgar kasırgaya dönmüştü.
O gece Muharrem İnce hiç bir TV'ye çıkmadı.
Sadece bir TV programına mesaj atıp 'Adam kazandı' diyerek Erdoğan'ı işaret etti.

Ve kıyamet koptu.
Derin bir hayal kırıklığına uğrayanlar adeta siyasete ve CHP'ye küstü.

Muharrem İnce daha sonra katıldığı çeşitl programlarda hem özür diledi hem de neden TV'lere çıkmadığın anlattı ama insanları Yüzde 100 ikna edemedi.

Şimdi;
Önümüzdeki Yerel Seçimlerde tekrar aday olabileceği konuşuluyor.
Çünkü Ahmet Hakan bir yazısında Muharrem İnce'nin kendisini arayarak; '250 Bin CHP Üyesi arasında ön seçim yapılmasını ve kendisi çıkması durumunda ise aday olabileceğini' açıkladı.

CHP, İstanbul'u sadece Muharrem İnce ile kazanabilir.
Dikkat ediniz 'Kazanabilir' diyorum.
Diğer aday olacak kişilerin pek şansı yok...

Unutmadan;
AKP için de Numan Kurtuluş'un adı geçiyor.
Muharrem İnce'nin karşısnda AKP, Numan Kurtuluş'u aday gösterirse ve şayet oylar çalınmaz ve de adam gibi de sayılırsa hiç bir şansı olamaz.

O nedenle;
CHP İstanbul'u sadece Muharrem İnce kazanabilir,
İnce aday gösterilmezse biliniz ki; Kılıçdaroğlu yine ve de hala AKP'ye çalışıyordur....


21 Ekim 2018 Pazar

CHP KÜÇÜKÇEKMECE'Yİ KİMLERLE KAZANAMAZ?

K.Çekmece daha önce Bakırköy Belediyesi'ne bağlıydı.
Daha sonra Belediye olarak seçimlere gitti.
Ve Ertuğrul Tığlay solcu ilk Belediye Başkanı olarak göreve başladı.
Tığlay döneminde Belediye'de akla hayale gelmeyecek işler oldu ve Tığlay İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındı.
Yerine yine aynı partiden meclis üyesi Ali Rıza Gülkanat geldi.
Ali Rıza Gülkanat belediyeye personel alımında sadece partideki etkin kişilerin tavsiye ettiği yandaşları işe aldı.

Ardından DSP'den Trakya kökenli rahmetli Nurettin Şen K.Çekmece Belediye Başkanı oldu.
Nurettin Şen ve meclis üyelerinin inanılmaz hata ve suistimalleri tarihe geçti.

Ve yine ardından yine DSP'den Halidun Özbatur Belediye Başkanı oldu.
Halidun Özbatur'un halktan uzak tavrı ve kibiri vatandaşı canından bezdirdi.

Sonuçta;
K.Çekmeceliler sol kökenli K.Çekmece Belediyesi'ni yukarıda adını saydığımız siyasiler yüzünden AKP'ye teslim etti.

Ve AKP'li Aziz Yeniay yattığı yerden Belediye Başkanı oldu.
Ardından bir dönem daha Belediye Başkanı olan Aziz Yeniay tüm belediye bürokrasi ve personelini hem emekli olmaya zorladı  hem de yavaş yavaş pasifize etti ve kendi yandaşlarını belediyeye yerleştirdi.

Üstüne bir de K.Çekmece Göl kenarına dikilen ve sadece zenginlere peşkeş çekilen 'Blue Lake' binalarını diktirdi.

Ve son olarak Sivas'lı Diş Doktoru Temel Karadeniz yine AKP'den Belediye Başkanı oldu.
Temel Karadeniz de tıpkı Aziz Yeniay gibi sadece yandaşlarına kapıları açtı.

Şimdi önümüzde Mart 2019 Yerel Seçimleri var.
CHP'nin veya İyi Parti'nin İstanbul, Ankara, Bursa, Adana, Mersin gibi şehirleri kazanma ihtimali çok yüksekken 24 Haziran'da yapılan Genel Seçimler akşamı ve sonrası yaşananlar seçmenlerde büyük bir hayal kırıklığı ve güven bunalımna neden oldu.

Buna rağmen muhalefetin 'İYİ BİR ADAY' çıkarması ve yapacağı koalisyon ile hem bu kentleri hem de yerelde K.Çekmece'yi kazanması mümkün...

Ancak;
Abdullah Gül'ün adamı ve Bahçeli'nin desteklediği Ekmelleddin'i aday göstererek Erdoğan'ı destekleyip Cumhurbaşkanı seçtiren ve Dokuz seçim kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu seçimlerde de hata yapmaması lazım.

Bu nedenle;
Şayet Kılıçdaroğlu İstanbul için Gürsel Tekin'i aday gösterirse kafadan bu 'Ben İstanbul'u istemiyorum. Buyursun AKP'nin aday kazansın' demektir.Ve Gürsel Tekin'i aday göstermemelidir.

K.Çekmece içinse;
Burçin Baykal, Gökhan Gümüşdağ, Cevdet Ateş ve Oruç Oymak gibi 'Aday adayı ' olarak başvurmuş kişileri aday göstermemelidir.
Aksi halde yine  Kılıçdaroğlu K.Çekmece için de AKP'ye 'Buyrun K.Çekmece Belediyesi'ni rahat rahat kazanın' demiş olacaktır.

K.Çekmece için yukarıda adını saydıklarımız kötü adam mı?
- Yo, hayır değil. Aksine çok güzel adamlar.
Diğer Aday Aday olanları daha mı iyi?
- Onları tanımıyorum

Ancak;

Gökhan Gümüşdağ;
Daha önce aday olmuş ve kazanamamıştır.  Tekrardan kazanması için ne oldu ki millet  O'na oy verecek?
Bu ısrar niye?

Burçin Baykal;
Avcılar Belediyesi Başkan Yardımcısı olarak görev yapan ve tanınan Burçin Baykal'ın K.Çekmece'den aday gösterilmesi hem sahici hem inandırıcı olmaz.
Adama sorarlar, 'Meğer Burçin Baykal bu kadar başarılı ise neden görev yaptığı ve çok iyi tanıdığı Avcılar'dan aday yapmıyorsun da K.Çekmece'den aday  yapıyorsun?' diye...

Cevdet Ateş;
İki dönem AKP yönetimindeki Belediye'nin CHP'li Meclis Üyesidir. Peki Cevdet Ateş  görev yaptığı süre içerisinde K.Çekmece'nin Göl kenarı, mahalleleri, yeşil alanları, deprem toplanma alanları  yağmalanırken ne yapmıştır? Hangi muhalefeti, ne zaman yapmıştır da şimdi Belediye'yi yönetecek?
Meclis Üyesi  iken yapmadıklarının Belediye Başkanı olunca mı yapacak?

Oruç  Oymak;
AKP yönetimindeki Belediye'nin CHP'li Meclis Üyesidir. Oruç Oymak görev yaptığı süre içerisinde K.Çekmece'nin Göl kenarı, mahalleleri, yeşil alanları, deprem toplanma alanları  yağmalanırken ne yapmıştır? Hangi muhalefeti, ne zaman yapmıştır da şimdi Belediye'yi yönetecek?
Meclis Üyesi  iken yapmadıklarının Belediye Başkanı olunca mı yapacak?
Ki daha önce de 'Belediye Başkan Aday Adayı' olmuş kazanamamıştı. Nedir bu hırs?

Son Söz;
Kılıçdaroğlu;
İstanbul'a Gürsel Tekin'i ...K.Çekmece'ye yukarıdaki Dört isimden birini aday gösterirse biliniz ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi yine AKP'ye çalışıyordur.

Son Söz 2;
'Kardeşim Sen de amma ahkam kesiyorsun, Bizler de bu AKP'den bıktık, Artık değiştirmek istiyoruz. Peki Sence kim aday olsun?' diyenler olursa;

Ben kimlerle OLMAYACAĞINI yazdım...KİMLERLE KAZANILIR  bunu da sokağa çıkıp seçmenlere sorsunlar...

Son Söz 3;
'Bu da AKP'li...yada bu da AKP'li olmuş' diyenlere yazdığım - yazacağım yazıları dikkatli ve tekrar tekrar okumalarını öneririm.

Ve lütfen bu yazıyı saklayın; Bu kişiler aday olur ve yine AKP hem İstanbul hem de K.Çekmece'yi kazanırsa bir not yazar teşekkür edersiniz inşallah...:)

21 Ekim 2018 / İstanbul
Mustafa Çatıkkaş



GÜNCELLEME 1
BU BİR GÖKHAN GÜMÜŞDAĞ KAZANAMAZ HABERİDİR...

21 Ekim 2018 günü yazdığım yazıda 'CHP K.Çekmece'de 'Gökhan Gümüşdağ ile kazanamaz' diye yazmış ve oldukça tepki almıştım.
Aynı konu bugün Odatv'nin de gündemine geldi.
CHP'li Belediye Başkan Aday Adayı Gökhan Gümüşdağ'ın Haberde; Gökhab Gümüşdağ'ın AKP'li Damat Göksel Gümüşdağ'ın kuzeni olduğu belirtilmiş ve üstü kapalı olarak Aday olması eleştirilmiştir.
Bu haberin Türkçesi; 'Gökhan Gümüşdağ ile K.Çekmece'yi kazanamazsınız' denmektedir.
İstediğiniz kadar zıplayın...Gündemi önce burada okumaya devam edeceksiniz.



GÜNCELLEME 2
CHP İSTANBUL'U KİMİNLE KAZANIR
TIKLA, OKU
https://mustafacatikkas.blogspot.com/2018/10/chp-istanbulu-kiminle-kazanir.html


GÜNCELLEME 3
KÜÇÜKÇEKMECE'Yİ NASIL BATIRDILAR?
TIKLA, OKU
https://mustafacatikkas.blogspot.com/2018/05/kucukcekmeceyi-nasil-batirdilar-kim_19.html


GÜNCELLEME 4
CHP KÜÇÜKÇEKMECE'DE ALİ RIZA GÜLKANAT'I ADAY GÖSTERMEZ.
Ali Rıza Gülkanat Sivaslı.
Tığlay döneminin Meclis üyesi ve İçişleri Bakanlığı tarafından Tığlay görevden alınınca Başkanlık yapan siyasi.

Geçen dönem AKP'den Belediye Başkan Aday Adayı olan Gülkanat bu sefer de CHP'den Aday Adayı.

CHP'nin Ali Rıza Gülkanat ile K.Çekmece Belediye Başkanlığı'nı kazanması tamamen hayaldir.
Sayın Gülkanat'ın 'Aday' gösterilmesi dahi imkansızdır.


16 Ekim 2018 Salı

ÜLKE’DE NEDEN MİZAH YOK?

 ‘Gülmek insan sağlığı için en önemli etkendir’ diyor bazı filozoflar.
Ne kadar doğru,  yerinde bir söz değil mi?
Örneğin;
Sağlıklıysan, yüzün gülüyor.
Mutluysan, yüzün gülüyor.
Seviyorsan, seviliyorsan, yüzün gülüyor.
Ailenle, dostlarınla, eşinle, dostunla birlikteysen, yüzün gülüyor.

‘Ağlatmak kolay, güldürmek zordur’ der tiyatro ve sinema emekçileri.
‘Gülmek, güldürmek için belli bir zeka gereklidir’ der bir başkası da…

Örneğin şu isimleri duyunca neler hissediyorsunuz?
Nasrettin Hoca, Hacivat ile Karagöz, Keloğlan, İsmail Dümbüllü, Vahi Öz, Adile Naşit, Ali Şen, Öztürk Serengil, Şener Şen,  Zeki Alasya, Metin Akpınar, Kemal Sunal, Ayşen Gruda, Müjdat Gezen, İlyas Salman, Ferhan Şensoy, Levent Kırca, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Ata Demirer, Şahan Gökbakar…
Hoş bir duyguya kapılıp, Yüzünüze bir gülümseme geliyor değil mi?
Neden biliyor musunuz? Çünkü bu isimler ‘Mizah’ yapıyordu, mizah yapıyor.

Oysa son günlerdeki insanımızın haline bir bak.
En fakiri de mutsuz ve gergin, en zengini de.
Hemen hemen herkes deprasyonda!

Neden biliyor musunuz?
Çünkü Ülke’nin siyasi iklimi deprasyonda.
Çık bak toptancılara, hepsi mutsuz.
Çünkü; Gelen malların fiyatı sürekli hem yükseliyor hem dengesiz.
Çık bak pazarcılara, hepsi mutsuz.
Çünkü; Toptancılardan aldıkları malların hepsinin fiyatı hem yükseliyor hem dengesiz.

Tarlada çitçi, mutfakta kadın, evde baba mutsuz.
Fabrikada çalışan, iflasını açıklayan işveren mutsuz.
Öğrenciler, okulunu bitirmiş işsiz gençler mutsuz.

Derin ve sessiz bir mutsuzluk hakim Ülkemize.
Derin ve sessiz bir mutsuzluk hakim insanlarımıza…

Yok bu mutsuzluğun, bu sessizliğin adı sadece ekonomi, yükselen dolar, papaz meselesi falan filan da değil.

Derin ve sessiz bir mutsuzluk hakim Ülke’ye.
Derin ve sessizce bir şeyler oluyor.




10 Ekim 2018 Çarşamba

KÜÇÜKÇEKMECE CHP'DEN BELEDİYE BAŞKANI OLMAK İSTEYENLERE.

KÜÇÜKÇEKMECE CHP'DEN BELEDİYE BAŞKANI OLMAK İSTEYENLERE...
Bu yazı dizisini okumadan aday olmayın, boşa paranızı harcamış olursunuz...

Loading...



9 Ekim 2018 Salı

KENDİME KARIŞIK NOTLAR


APOLİTİK
- Araba kullanır mısın İsmail abi?
- Evet.
- Sürekli sol şeritten mi gidersin?
- Hayır.
- Sürekli sağ şeritten mi gidersin?
- Hayır.
- Nereden gidersin?
- Sürekli orta şeritten.
- Neden?
- Soldan gidersem solcu, sağdan gidersem sağcı zannederler. Siyasi bir mesaj vermemek için sürekli orta şeritten giderim.
- Anladım abi.
- Bi çay sööle giderken.
- Ok abi.
………………………………………

TÜRKAN ŞORAY
- O zamanlar genciz tabii, Ben bi yakışıklıyım sorma, gören ağlıyor valla.
Yengeniz de genç. O da bi güzel, bi güzel.  Yengen o zamanlar aynı Türkan Şoray gibi…
- Senin hanım mı abi?
- Evet.
- Yapma be abi. Çok değişmiş yengem…:)
………………………………………

BEN ve YENGEN
Yengen;
- O gerizekalıyı seviyorum
.
Ben;
- Ne güzel...
:)


Ben;
- Gerizekalı...

Yengen;
- Sen kimsin? Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Benimle nasıl böyle konuşuyorsun?...vd....
………………………………………

SEN DE AĞLADIN MI?


'...Sabahın çok erken saatleri, hani Anadolu'da 'Kuşluk Vakti' dedikleri saatler.
Ben çok erken uyandım biliyor musun, çok aradım seni.
Bulamadım.
Çok ağladım ardından, çok bekledim.
Sen de aradın mı beni,
Ağladın mı?
'Seni aramaktan bak ne haldeyim?'...
………………………………………

BAŞINIZ SAĞOLSUN…


- Yoktun uzun zamandır, nerelerdeydin?
- Bir cenaze vardı, o işlerle uğraştım.

- Başınız sağolsun, çok mu yakınınızdı?
- Hayır değildi...
- Uzaktan tanıdık mıydı?
- Hayır değil...

- Anlamadım?
- Kendimi gömdüm.
………………………………………

GÖZYAŞLARI
- Sil gözünün yalnızlıklarını.
- Kelime hatası yaptın abi. ‘Yaşlarını’ olacaktı.
- Ne mezunusun lan sen?
- Üniversite abi.
- Sana diploma veren okulun ta anasına avradına sövdüreceksin şimdi.
- Niye ki abi?
- Kitap oku biraz, Şiir oku biraz…
- Haa tamam abi şimdi anladım olayı.
- İki çay kap şurdan…
- Okey abi.
………………………………………

KEDİ
‘Kedi yapı olarak bağımsızdır, bireydir.Bu nedenle; ‘Kedi nankördür’ denilerek, toplumun özgürleşmesinin, bireyselleşmesinin önü kesilmiş, daha kolay yönetilebilmesi ve sömürülebilmesi için bu zırvalık genel kabul görür hale getirilmiş olabilir’
- Vayy güzel tahlil. Kim yazmış bunu abi, Yoksa Dostoyevski’den mi çaldın bu sözleri?
- Ne Dostoyevski’si oğlum. Bizim bir arkadaş var. Kedi manyağı resmen, O yazmış geçenlerde…
- Kim ki abi bu adam?
- Mustafa Abi lan….
- Haa bizim Mustafa abi…Anladım. İyi yazıyor o zaten…:)




3 Ekim 2018 Çarşamba

SOSYAL MEDYA KARA CAHİL TARLASI


Sosyal medya çıktı, mertlik bozuldu.
Eskiden varsa bir diyeceğin ya eline bir saz alıp, çalar söylerdin, ya bir kuşun kanadına yazardın notunu ya da ucu yanık bir mektup verirdin postaya…
Yazdığın her şey sana aitti.

Şimdi öyle mi?
Gir google’a arattır veya bak birinin paylaştığı yazılara al onu koy sayfana,  altına da kendi adını paylaş gitsin.

Örneğin;
Dünya alem bilir ki; ‘Benim sadık yârim kara topraktır’ sözü Aşık Veysel’e aittir.
Fakat;
İnan ya da inanma bu sözün altına bile kendi adını yazanlar var.

Ya da;
‘Hasretinden prangalar eskittim’ Ahmed Arif’in en meşhur sözlerinden / şiirlerinden birisidir.
Bunun altına da daya adını paylaş gitsin.
Zaten anlayan yok, bilen yok, araştıran yok.
Yedir gitsin kendin gibi kara cahillere!

Hele hele ‘2. Yeni Şiir Ekolü’nün ustalarından Özdemir Asaf’ın adının bin tane saçma sapan sözlerin altına yazılması tam bir kepazelik.

İnsan önce bir düşünür ‘Ulan ben bu adamın adını yazıyorum ama bu adam aslında kim, hangi şiirleri / kitapları yazmış. Hangi ekolden geliyor, nereden gelmiş, nereye gitmiş..’ diye…

Ama yok; İlla cahilliğini sergileyecek ya.
İlla sosyal medyada olamadığı kişi havalarına bürünecek ya; Sallayıp, duruyor seninkisi!
Bir diğer kara cahil de bundan etkilenip, basıyor Turgut Uyar’ın bir sözünün altına kendi adını basıyor ‘paylaş’ butonuna!

Hadi diyelim; Bu İki zır cahil;  Anlaştı, görüştü, evlendi.
Evlerinde nasıl bir kültürel ortam olacak?
‘Hasretinden prangalar eskittim’ sözünü babasının yazdığını zanneden bir erkek çocuğu ile,
‘Benim sadık yârim kara topraktır’ sözünü annesinin yazdığını zanneden bir kız çocuğu gireceği sınavlarda kaç puan alabilir ki zaten?

Eee tabii bunun sonuçlarını görüyoruz ya sınav sonuçlarında; Resmen eğitim sistemi çöktü.
Sağolsun seninkiler de 16 yıldır yapmadıklarını bırakmadılar.
Sonuç;
Atilla İlhan’ı futbolcu, Can Yücel’i dizi oyuncusu, Cüneyt Arkın’ı güzellik uzmanı zanneden tipler çıktı.

Haa unutmadan bir ekleme de ben yapayım bu kültürel ortama;
‘Yunus Emre TRT 1’de yeni başlayan dizide başrol oynayan kişi, Pir Sultan Abdal da ‘Sen anlat Karadeniz’ dizisine yeni giren yakışıklı çocuk.
Sabiha Gökçen ise; Çukur dizisinde Cumali’nin aşık olacağı kız.

Dolar arttı, ekonomik kriz, yaklaşan yerel seçimler, chp’nin durumu, mhp’nin yaşadığı komedi, elektrik, doğalgaz zamları falan filan…

‘Geç bunları anan, babam geç’…






2 Ekim 2018 Salı

Neşet Ertaş / Yeni Çağrı Gazetesi


OLMAMASI LAZIM


Hasta uzun uğraşlardan sonra ‘e randevu’ üzerinden randevu alır ve muayene saatinden 15 dakika önce hastaneye gider.
Gerekli kayıtları yaptırdıktan sonra doktor odasının önünde sırasını beklemeye başlar. 

Sağlık sistemi çağ atladığı  ve artık  ‘Eski Türkiye’ olmadığı için yaklaşık olarak kendisine verilen saatte monitörde adı yazar ve içerideki doktorun yanına girer.

Doktor büyük bir ilgi ve şefkatle hastayı karşısına alıp, sorar;
- Buyrun şikayetiniz nedir?
- Karnım çok ağrıyor doktor. Ayrıca nefes darlığı çekiyorum. Bazen de çişimin rengi koyulaşıyor…
Hasta yaklaşık 10 dakika sorunlarını anlattıktan sonra susar ve meraklı gözlerle doktora bakar.

- Ne zamandır bu sorunları yaşıyorsunuz?
- İki hafta oldu.
- Kullandığınız herhangi bir ilaç var mı?
- Yok.
Doktor düşünürken hasta merakla sorar;
- Durumum nedir doktor?
- Olmaması lazım.
- Nasıl?
- Olmaması lazım.
 - Teşhisiniz nedir doktor?
- Olmaması lazım der ve doktor başka şey söylemez.

Doktorun teşhisi; ‘Olmaması lazım’dır.
Fakat ‘ Ne olduğu’ hakkında yorum yapmaz.
Herkes biliyor böyle bir durumun ‘Olmaması’ gerektiğini.
Fakat; ‘Olan ne?’ sorusunun cevabı yok!

Tıpkı bugün Türkiye’de yaşananlar gibi;
Dolar almış başını gidiyor,
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor!

Bir baba evladına pantolon alamıyor, intihar ediyor;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor!

Çocuklara taciz, tecavüz ediliyor, toplum susuyor;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor!
Sokak hayvanlarına akılalmaz işkenceler yapılıyor ve toplum bunu görmüyor;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor!

Pazarda domates, biber fiyatları almış başını gidiyor;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor!
Bütün medya iktidarın emrinde;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor!
Eğitim sistemi çökmüş;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor!

CHP’de Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olması;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor!
Bahçeli’nin  iktidarı istememesi;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor!
Bütün muhalif kesim susmuş, susturulmuş;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor!
Bütün komşu ülkelerle sorun yaşıyoruz;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor
Bütün ülkeler bizi yıkmaya çalışıyor diye söylüyorlar;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor
Herkes yaşanan durumlardan rahatsız;
Bu durum ‘Olmaması’ gereken bir durum, ama oluyor!

Şayet kendi konuna hakim değilsen.
Her sorun için cevabın hazır; ‘Olmaması lazım’!
Biz neyin, ‘Olmaması’ gerektiğini zaten biliyoruz usta,
Aslında ‘Neler oluyor?’  bunu anlat bize, Bunu göster bize.

Olmuyor ama, yanlışsın, hatalısın.








NEDEN ADAY OLUYORLAR

  2024 yerel seçimleri 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak, Seçimlerde; 61 Milyon 400 Bin kişi oy kullanacak. Ve bu seçimlerde 1393 belediye...