Beğen ya da beğenme;
'Bir gece ansızın gelebilirim' dedi.
Gitti, Tereyağından kıl çeker gibi işi halletti.
Hem de Hem İsrail'e hem AB'ye, ABD'ye karşı.
Bu siyasetin ve dahi Peygamber Ocağı Askeriyenin başarısı be annem.
Söz konusu Vatan be annem;
Bu işin şakası, boktan muhalefeti olmaz.
Tüm yıkıcı güçlere karşı;
Tekiz, Canız, Kardeşiz.
Allah Ordumuzu, Milletimizi, Bütünlüğümüzü Korusun.
Adamsın Reis.
Vatan savunmasında sonuna kadar arkandayız.
Tıpkı;
15 Temmuz'da olduğu gibi...
28 Mart 2018 Çarşamba
19 Mart 2018 Pazartesi
ALİ BABA'NIN ÇİFTLİĞİNDEN ÇİFTLİK BANK'A...MAHŞERİN HIRSIZLARI...
Küçükken söylediğimiz bir çocuk şarkısı vardı.
Adı; 'Ali Baba'nın Çiftliği'.
Ne güzel, ne şirin bir şarkıydı.
Ne güzel, ne şirin bir şarkıydı.
Hem sözleri hem melodisi güzeldi.
Tıpkı, 'Orada bir köy var uzakta' şarkısı gibi , Tıpkı Rahmetli Barış Manço'nun 'Arkadaşım Eşek' şarkısı gibi sıcacıktı.
Tıpkı, 'Orada bir köy var uzakta' şarkısı gibi , Tıpkı Rahmetli Barış Manço'nun 'Arkadaşım Eşek' şarkısı gibi sıcacıktı.
Bu şarkı çocukları hem eğlendiriyor hem de hayvan sevgisini aşılıyordu.
Bu şarkıyla büyüyen hemen hemen hiçbir çocuk ileriki yaşlarda hayvanlara zarar vermemiştir.
Şarkının sözleri şöyleydi;
'Ali Babanın bir çiftliği var,
Çiftliğinde kuzuları var.
"Mee mee" diye bağırır.
Çiftliğinde Ali Babanın.
Çiftliğinde kuzuları var.
"Mee mee" diye bağırır.
Çiftliğinde Ali Babanın.
Ali Babanın bir çiftliği var,
Çiftliğinde inekleri var,
"Möö möö" diye bağırır,
Çiftliğinde Ali Babanın…'
Sonra
bunlar geldiler.
Cumhuriyet'e
ait değerleri tek tek ortadan kaldırmaya başladılar.
Her sabah gururla okuduğumuz 'Andımız'ı ırkçı bularak kaldırdılar.
Ardından tabelalardaki T.C yazısını kaldırdılar.
Ardından büyük afra tafrayla çıkardıkları ve şu an hiç kullanılmayan TL logosu yaptılar.
Her sabah gururla okuduğumuz 'Andımız'ı ırkçı bularak kaldırdılar.
Ardından tabelalardaki T.C yazısını kaldırdılar.
Ardından büyük afra tafrayla çıkardıkları ve şu an hiç kullanılmayan TL logosu yaptılar.
Ve
işi sonunda;
'İslam'ın
güncellenmesi' ne ve ardından 'İstiklal Marşı'na getirdiler.
Ülkedeki
bu sosyo - kültürel kaotik ortam çocuklara ve çocuk şarkılarına kadar indi.
O
yüzden bir tanesi; 'Altı yaşındaki çocukla evlenebilebilir' dedi.
O
yüzden bir bakan; 'Çocuk tecavüzlerinde bir kereden bir şey olmaz' dedi.
Sayısız çocuğa tecavüz ettiler.
Biz bu sapkınlığı salt cinsel bir istismar / arzu olarak görmüyoruz, bunun altında başka nedenler olmalı… Bu nedenleri elbette uzmanlar araştırıp, açıklayacaktır…
Cumhuriyet'in
çocuklarını beğenmeyenler; Ki o Cumhuriyet kendilerini de yetiştirmiştir.
'Biz dindar ve kindar bir kuşak
yetiştireceğiz' diyerek işe başladılar.
Ve şu an 27 yaşında olan İmam Hatip Mezunu Mehmet Aydın'ı yetiştirip piyasaya sürdüler.
Ve şu an 27 yaşında olan İmam Hatip Mezunu Mehmet Aydın'ı yetiştirip piyasaya sürdüler.
Akp
16 yıldır iktidarda olduğuna göre; Demek ki Akp iktidara geldiğinde Mehmet
Aydın 11 yaşındaydı…Yani tam bir proje
çocuğu…İmam Hatip'li ve dindar…
Peki kim mi bu Mehmet Aydın?
Çiftlik
Bank'ı kurup 80 Bin vatandaşı 510
Trilyon dolandırıp yurtdışına kaçan vatandaş.
Yani;
Hem
dindar hem hırsız.
Bunu nereden mi anlıyoruz?
Çünkü açılışlarında sürekli dini ve bugünkü ikitidarın söylemlerini kullanıyor.
Ve bu iktidar da buna izin veriyor. Ve yine bu iktidar bu çocuk millet dolandırırken olaya el koymuyor, Bir yetkili de çıkıp; 'Dur bakalım birader sen ne işsin?' demiyor, neden acaba?
Bunu nereden mi anlıyoruz?
Çünkü açılışlarında sürekli dini ve bugünkü ikitidarın söylemlerini kullanıyor.
Ve bu iktidar da buna izin veriyor. Ve yine bu iktidar bu çocuk millet dolandırırken olaya el koymuyor, Bir yetkili de çıkıp; 'Dur bakalım birader sen ne işsin?' demiyor, neden acaba?
Kişisel
fikrimiz bu çocuk bu işi tek başına yapamaz.
Araştırma ilerleyince arkasındaki esas güç mutlaka ortaya çıkacaktır.
İnşallah arkasından dinimizle alay eden ve dinimize 'Kakara makara' diyen Akp'li eski bakanlardan Egemen Bağış, Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar gibi isimler çıkmaz.
İnşallah arkasından dinimizle alay eden ve dinimize 'Kakara makara' diyen Akp'li eski bakanlardan Egemen Bağış, Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar gibi isimler çıkmaz.
Cumhuriyet'in
masum çocukları 'Ali Babanın bir çiftliği var' şarkısını söyler hayvanları
severdi.
Bunlar İmam hatip mezunu 'Çiftlik Bank'ın çocuklarını yetiştirdiler.
Ne acı; Yüce dinimiz bu hırsızların, bu sapıkların eline kaldı.
Yazıyı yine meşhur bir şarkıyla tamamlayalım;
Bunlar İmam hatip mezunu 'Çiftlik Bank'ın çocuklarını yetiştirdiler.
Ne acı; Yüce dinimiz bu hırsızların, bu sapıkların eline kaldı.
Yazıyı yine meşhur bir şarkıyla tamamlayalım;
'İnsanı
insandan ayırıyorlar
Bu
sizden bu bizden kayırıyorlar
Dört
kitap ne diyor anlamıyorlar
Ortalık
karıştı düzen bozuldu
Yetiş
ya Muhammed yetiş ya Ali…'
12 Mart 2018 Pazartesi
YETERSİZ BAKİYE...
Mart
ayının ortalarında sıradan bir gün. Hava orta halli, hatta iyi bile denebilir.
Beş durak sonra ineceğim bir kurumda ufak ama önemli bir işim var.
'Şimdi arabayla gitmeye kalksam İstanbul'un bu trafiğinde en az Elli kere milletin
anasına - avradına sövüp günaha girmektense atlarım metrobüse şak diye giderim'
hesabı yapınca içim bir güzelleşti.
Yürüyen merdivenlerden inip, yürüyen merdivenlerden
çıkarak metrobüse bindim.
Saat: 11:00 olduğu için rahatça yolculuk yaptım.
İşlerim bitince; 'Amaaan değişiklik olsun bu sefer Halk Otobüsüyle
döneyim' diye durakta beklemeye başladım.
Ve şanssızlığımın başladığını anladığım doğal Jurassic Park olan Boğazköy -
Bakırköy hattı geldi.
Baktım yanlışlıkla otobüs boş kalmış atıverdim kendimi içeri ve uygun bir yer bularak yolculuğa başladım.
Bir durak sonra bir yenge bindi otobüse. Önce etrafı süzdü, baktı ki kalabalık
değil çantasından İstanbul Kart'ını çıkarıp basıverdi.
Ama o da ne !
Bir ses yükseldi makineden; 'Yetersiz Bakiye'!
Ne korkunç, ne acımasız, ne aşılayıcı bir anons öyle.
Evet yengemin bakiyesi yetersiz olabilir ama
neden bağıra bağıra anons yaptırıyorsunuz, Sessizce uyarsanız olmuyor mu, Neden
bu kadar utandırıyorsunuz yengemi?
Yengem
biraz utandı, biraz sıkıldı ve etrafa bakınmaya başladı. Benim yeterli bakiyem
vardı ama vermedim. Çünkü daha önce Yüz kere yengeler bu durumdayken kartımı
vermiş, parasını istememiştim.
Daha sonra anladım ki; Bu yengemlerin yeni bir taktiği…Kartı basıp 'Yetersiz
Bakiye' diye makineyi bağırttırınca birilerinin onlara acıdığını ve kartını
verdiklerini ve de üstüne para almadıklarını anlayınca ha bire sanki otobüs bedavaymış gibi boş
kartlarla biniş yapıyorlardı.
'Kek
miyim lan ben, Meğer otobüse biniyorsan kartını kontrol edeceksin. Ben nasıl kontrol ediyorum kardeşim?' diye düşündüm kendi kendime.
Yenge
etraftan kart ararken başka bir yengeyle konuşmaya başladı.
Kısa bir konuşmanın
ardından kartı alıp bastı makineye…
Aaa o da ne?
Yine o delirten anons; 'Yetersiz Bakiye'!
Diğer
yengemin kartı da boş çıktı.
'Bak
işte tam da düşündüğüm gibi…Tüm yengemler aynı ayakla biniyorlar otobüse. Bin
otobüse 'Yetersiz Bakiye' diye bağırttır makineyi, al birinden kartı bas, geç
ama üstüne para verme' diye bir daha düşünüp, bu sefer sinirli bir şekilde;
'Buyrun benim kartı kullanın' diye uzattım kartı.
Yengem yüzüme bakmadan kartı alıp, bastı, geçti. Kartı uzatırken 'Sağolun'
dedi. Elini çantasına götürürken; ' Tamam gerek yok' dedim. Tekrar 'Sağolun'
diyerek kenara geçti.
O sırada
bir adamın cep telefonu çaldı.
'Alo
evet, evet, ne var? Sen şimdi beni dükkanda bekle, ben geliyorum senin yanına.
Şu an tren istasyonundayım. Gelince senin ananı s…..m. Bekle beni ibne, Savcıya
da haber ver, yarım saate yanındayım' dedi ve telefonun kapattı.
Adam resmen otobüsteyken 'Tren İstasyonundayım' dedi...:)
İnmeme
İki durak kala dikkatimi çekti, Ayaktakilerin tutunması için yapılan yerlere 'Kutül
Amare Dizisi'nin reklamlarını koymuşlar, dizi TRT 1'de oynuyormuş. Bir de
kocaman Pizza reklamı vardı şoförün arka tarafında.
Otobüsteki küçük LCD TV'de İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmaları oynuyordu.
Derken
anonsu fark ettim:
'Bundan
sonraki durak Şehit Mehmet Güder' diyordu güzel bir kadın sesi, yani ineceğim
durak…
50
Yıllık Cennet Mahallesi Durağı'nın adı önce Kadir Topbaş'ın damadının SSK için bağışlanan
araziye 'Koru Florya Rezidansları'nı dikip Trilyonları götürdüğü 'Koru Florya
Durağı' olmuştu.
Demek ki durağın adı; Topbaş Fetö'den dolayı başkanlıktan kovulunca 'Şehit
Mehmet Güder Durağı' olarak değiştirilmiş.
Semti
tanımasak Cennet Mahallesi'ne geldiğimizi anlamayacağız yani.
Bırak
ayak yapmayı gerçek şu ki;
'Yetersiz
Bakiye'sin güzel Ülkem.
'Şimdi arabayla gitmeye kalksam İstanbul'un bu trafiğinde en az Elli kere milletin anasına - avradına sövüp günaha girmektense atlarım metrobüse şak diye giderim' hesabı yapınca içim bir güzelleşti.
Saat: 11:00 olduğu için rahatça yolculuk yaptım.
İşlerim bitince; 'Amaaan değişiklik olsun bu sefer Halk Otobüsüyle döneyim' diye durakta beklemeye başladım.
Ve şanssızlığımın başladığını anladığım doğal Jurassic Park olan Boğazköy - Bakırköy hattı geldi.
Baktım yanlışlıkla otobüs boş kalmış atıverdim kendimi içeri ve uygun bir yer bularak yolculuğa başladım.
Bir durak sonra bir yenge bindi otobüse. Önce etrafı süzdü, baktı ki kalabalık değil çantasından İstanbul Kart'ını çıkarıp basıverdi.
Bir ses yükseldi makineden; 'Yetersiz Bakiye'!
Ne korkunç, ne acımasız, ne aşılayıcı bir anons öyle.
Evet yengemin bakiyesi yetersiz olabilir ama neden bağıra bağıra anons yaptırıyorsunuz, Sessizce uyarsanız olmuyor mu, Neden bu kadar utandırıyorsunuz yengemi?
Daha sonra anladım ki; Bu yengemlerin yeni bir taktiği…Kartı basıp 'Yetersiz Bakiye' diye makineyi bağırttırınca birilerinin onlara acıdığını ve kartını verdiklerini ve de üstüne para almadıklarını anlayınca ha bire sanki otobüs bedavaymış gibi boş kartlarla biniş yapıyorlardı.
Kısa bir konuşmanın ardından kartı alıp bastı makineye…
Aaa o da ne?
Yine o delirten anons; 'Yetersiz Bakiye'!
Yengem yüzüme bakmadan kartı alıp, bastı, geçti. Kartı uzatırken 'Sağolun' dedi. Elini çantasına götürürken; ' Tamam gerek yok' dedim. Tekrar 'Sağolun' diyerek kenara geçti.
Adam resmen otobüsteyken 'Tren İstasyonundayım' dedi...:)
Otobüsteki küçük LCD TV'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmaları oynuyordu.
Demek ki durağın adı; Topbaş Fetö'den dolayı başkanlıktan kovulunca 'Şehit Mehmet Güder Durağı' olarak değiştirilmiş.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
NEDEN ADAY OLUYORLAR
2024 yerel seçimleri 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak, Seçimlerde; 61 Milyon 400 Bin kişi oy kullanacak. Ve bu seçimlerde 1393 belediye...
-
Mahallenin ‘en yakışıklı’ abilerinden biriydi. Hadi ‘en yakışıklı’sı olmasa da ‘en karizmatik’ abilerinden biri olduğu kesindi. Ö...
-
K.Çekmece daha önce Bakırköy Belediyesi'ne bağlıydı. Daha sonra Belediye olarak seçimlere gitti. Ve Ertuğrul Tığlay solcu ilk Belediye...
-
1999 yılında Flash TV'nin Taksim'deki stüdyosundayız. Arif Şentürk'ün programına konuk olacağız. Program konukları; Şair olara...