Liseyi
bitirdiğinde henüz 18 yaşındaydı. Üstelik arkadaşlarının zorlamasıyla sigaraya
da başlamıştı.
Ve utanıyordu her gün annesinden sigara parası istemekten:
Ve utanıyordu her gün annesinden sigara parası istemekten:
'Bu
yaz çalışıp para biriktireyim. Seneye kursa gider üniversite sınavlarına
hazırlanırım. Hem aileme de yük olmam' diye düşünerek arkadaşının tavsiye
ettiği işyerine başvurdu.
-
Tamam, yarın gel başla dediler.
O gece mutluluktan uyuyamadı. Her şey nasıl da kolayca oluvermişti.
Artık kendi parasını kazanabilecek, dilediği kadar sigara alabilecek, kendi çay parasını ödeyebilecek ve kursa da yazılabilecekti.
Artık kendi parasını kazanabilecek, dilediği kadar sigara alabilecek, kendi çay parasını ödeyebilecek ve kursa da yazılabilecekti.
İlk
iş günü güzel geçti.
Akşam erkenden uyuyup, ertesi gün sevinçle iş yerine gitti.
Ama iş yeri kapalıydı.
Akşam erkenden uyuyup, ertesi gün sevinçle iş yerine gitti.
Ama iş yeri kapalıydı.
- Çok erken geldim galiba. Birazdan açılır nasıl olsa diye beklemeye başladı.
Ama
saatler geçmesine rağmen kimse gelmedi.
Son sigarasını bitirdiğinde artık ne dayanacak gücü, ne de sabrı kalmıştı.
Son sigarasını bitirdiğinde artık ne dayanacak gücü, ne de sabrı kalmıştı.
Gidip
bir esnafa;
- Yan taraf ne zaman açılır, bilginiz var mı? diye sordu.
Esnaf;
- Batakçıdır onlar. Dün akşam üç - beş parça eşya toplayıp kaçtılar. Piyasaya da bayağı borç takmışlar. Bir daha gelmezler dedi.
- Yan taraf ne zaman açılır, bilginiz var mı? diye sordu.
Esnaf;
- Batakçıdır onlar. Dün akşam üç - beş parça eşya toplayıp kaçtılar. Piyasaya da bayağı borç takmışlar. Bir daha gelmezler dedi.
Yıkıldı
genç adam. Ne yakacak bir sigarası ne de eve dönmek için yol parası vardı
cebinde.
Yürüdü
gitti umutsuzluğa doğru.
Bu
ülkenin çocuklarının önce umutlarını, sonra geleceklerini, aşklarını ve yaşama
sevincini çaldınız.
Ahh ne acı çocuğu
olanlara...