Tarihsel süreç içerisinde köleler, işçiler, fakirler, çiftçiler sabahtan akşama
kadar dışarıda güneşin altında çalışıyorlar ve tenleri kapkara oluyordu.
Oysa zenginler, güneşin altında çalışmak zorunda
değildi ve tenleri kararmıyordu.
Bu nedenle o vakitler, Beyazlar, Beyaz tenliler
çalışmak zorunda olmayan, kendileri için çalışanları olan zenginleri temsil
ediyordu.
Beyaz tenli olmak; Zenginlik, varlık, güç anlamına
geliyordu.
Kadınlar da beyaz tenlerini daha çok ön plana
çıkarmak, suratlarına kontras verebilmek için dudaklarını özellikle Kırmızı
renge boyuyor, Hatta suratlarının farklı yerlerini hafif pembemsi yapmaları da
aynı amaca hizmet ediyordu.
Yani; ‘Ben
zenginim’ demek istiyorlardı.
Eski filmlerde gördüğümüz zengin kadınların güneşli havalarda şemsiye
kullanmaları, eldiven takmaları da aynı şeyi temsil ediyordu.
Yani, tenlerini güneş yanığından korumak, beyaz renkte kalmak ve sınıf farkını
vurgulamaya çalışıyorlardı.
Belki de; Beyaz ırkın üstün olduğu algısı da bu
nedenden dolayı ortaya çıkmıştır.
Süreç içersisinde üretim şekli değişmeye başladı.
Bilim, sanat, moda ve sanayide ciddi devrimler oldu.
Bu değişim insan haklarına da yansıdı ve Sınıf bilinci gelişmeye başladı.
Zamanla insanlarda tatil yapma kültürü gelişmeye başladı.
Tatil için deniz kenarlarındaki evlerine gidenler döndüklerinde yanık – bronz tenleriyle
dikkat çekmeye başladı.
Bu insanlar hem güneş altında çalışmak zorunda olmayan hem de tenleri
bronzlaşmış, yanmış, kararmış, hem de zengin insanlardı.
Oysa, fakirler, işçiler, köleler ve çiftçiler tatil yapamıyordu.
Şimdi moda, ‘Bronz tenliyim çünkü tatile gittim, zenginim’ mesajı vermekti.
Bu yaklaşım günümüzde bile etkisini sürdürmektedir.
Bu nedenle kış aylarında bile tenini bronzlaştırmak için zenginler binlerce
lira vererek makineler altında bronzlaşmaktadır.
Bu çabanın altında estetik ya da güzellik çabasının dışında ‘Ben zenginim’ mesajını vermeye çalışmak
yatmaktadır.
Toplumun alaycı bir dille ‘Amele yanığı’ dediği şey tamda budur.
Güneş altında yarı çıplak çalışmak zorunda kalan emekçilerin tenlerinin şekline
‘Amele yanığı’ denir.
Bu kişilerin tenlerinin bazı yerleri bronzlaşmıştır ama tatile gittikleri için
değil, zengin oldukları için değil.
Güneş altında çalışmak zorunda oldukları içindir.
Gelir dağılımındaki adaletsizlik önce insanların suratlarına, derilerine
yansır.
Sonra psikolojilerine ve kişiliklerine.
Kimileri sürekli yanar, ama keyiften, moda ya da zenginlikten dolayı değil,
fakirlikten dolayı…