24 Ağustos 2018 Cuma

SON BABA; HAKAN TAŞIYAN…


İnan ki ağlamadım
Hüzünlüyüm sadece
Gözlerimdeki nemler çiğ gibi
Yağar böyle her gece

Güz gülleri gibiyim
Hiç bahar yaşamadım
Ya sevmeyi bilmedim yıllarca
Ya sevince geç kaldım

Şimdi delicesine
Sevmek istesem bile
Sonbahar sisi çökmüş üstüme
Sevincim buruk yine…’


Bu güzel şarkı’nın Güfte ve Bestesi Selim Öztaş’a aittir.
Usulü; Sofyan ve  Makamı; Kürdi bir eserdir.

2000 yılında piyasaya bomba gibi düştü bu şarkı.
Herkes Müslüm Gürses’in yeni bir albüm yaptığını zannetti.
Ama dikkatle dinleyenler ile ‘Müslümcüler’ bu sesin çok benzese de bir başkasına ait olduğunu hemen anladılar.
Bu kişi genç bir adamdı. Adı; Hakan Taşıyan.





Hakan Taşıyan;
9 kardeşli bir ailenin  ortanca çocuğu olarak  1973 yılında Ankara’da dünyaya geldi.
Doğu’lu bir baba ile Karadeniz’li bir annenin evladıdır.
Babası kenar mahallelerde klarnet çalarak evini geçindirmeye çalışırken kardeşleri de çeşitli müzik aletleri çalıyordu.
Hakan Taşıyan da aileden gelen bu yetenek doğrultusunda müziğe ilgi duyuyor zamanının çoğunu bu aletlerle geçiriyordu.

Bir düğün salonunda bir şarkı söyleyip beğeni aldıktan sonra bu dünya ile bağlantısını koparamayacağını daha iyi anlamıştı.
Bu bağlantı askerlik yaşamı boyunca da devam etti. Hatta askerlik yaşamı boyunca bu konudaki şöhreti daha da arttı.
Askerlik sonrası komutanlarının desteği ile kaset çıkarmaya karar verdi.

Ve günlerce Unkapanı’nda dolaştı. Ancak Müslüm Gürses’e benzeyen ses tonu nedeniyle rağbet görmedi ve kapılar tek tek yüzüne kapandı.






İSTANBUL’DAN ANKARA’YA…
İstanbul’da aradığını bulamayan Hakan Taşıyan yönünü  tekrar doğup, büyüdüğü  Ankara’ya çevirdi. Ve Ankara’da Sıla Müzik firmasına müracaat etti.
Firma yetkilileri bu sese hayran kalarak 1996 yılında ‘Hesabım Bitmedi Seninle’ isimli albümü yaptı.

1997 yılında yaptığı ‘Sensiz İki Gün’ isimli albüm ile de deyim yerindeyse patladı.
Bu albüm sonrası kısa sürede hayran kitlesini milyonlara ulaştıran Hakan Taşıyan gelen baskılar sonucu çok istemese de ‘Hesabım bitmedi’ adlı bir dizide de oynadı.



HAKAN TAŞIYAN ve ALBÜMLERİ…
1998 yılında; ‘Gözün Sevem’,
1999 yılında; ‘Kıymetini Bilemedim’,
2000 yılında çok büyük bir çıkış yakaladığı ‘Güz Gülleri’ adlı albümünü ve 2002 yılında ‘Mor Hicranlar’ adlı eserini piyasaya sürdü.
Hakan Taşıyan;
2003 yılında; ‘Hakan Taşıyan 2003’,
2004 yılında; ‘Türkülerle’,
2005 yılında; ‘ Mutluluk Yağmuru’,
2007 yılında; ‘Ya Sen Ya Hiç’,
ve 2012 yılında; ‘Gitme Gülüm’ adlı eserlerini yaptı.



MÜSLÜM GÜRSES BENZETMESİ…
Arabesk müziğin efsane ismi rahmetli Müslüm Gürses sıkı bir Neşet Ertaş hayranıydı. Müslüm Gürses Bozlak Üstadı Neşet Ertaş’ı büyük bir beğeni ile takip ediyor ve zaman zaman O’nun  türkülerini kendi albümlerinde de söylüyordu.
Ve elbette Müslüm Gürses’in de bir hayranı vardı. Bu kişi de genç şarkıcı Hakan Taşıyan’dı.

Evet Hakan Taşıyan’ın ses tonu ve şarkıları yorumlama tarzı Müslüm Gürses’e benziyordu ama O kendisinin Müslüm Gürses’i taklit etmediğini bir türlü anlatamıyordu.
Hatta;

Müslüm Gürses’in bir Hakan Taşıyan şarkısını dinledikten sonra; ‘Ben bu şarkıyı ne zaman söyledim?’ diye söylediği de rivayet edilir.
Hakan Taşıyan ‘Müslüm Gürses taklidi’ önyargısını aşmakta ömrü boyunca zorlandı.
Oysa Müslüm Gürses de ‘Yasemin’in Penceresi’ adlı programa konuk olarak katılmış ve tarzları arasında ciddi farklar olduğunu söylemiştir.


HAKAN TAŞIYAN VE ALKOL…
Çok genç yaşta büyük bir şöhrete kavuşan Hakan Taşıyan yaptığı iş ve girdiği ortamlar gereği maalesef alkolün tuzağına düşmüş şanssız sanatçılardan birisidir. 

Sevenleri tarafından; ‘Şayet alkol tuzağına düşmese çok daha iyi yerlerde olabilirdi’ diye değerlendirilen Hakan Taşıyan zaman zaman alkol nedeniyle hem tv ve konser programlarında hem de günlük yaşamında kendisine yakışmayacak durumlara düşmüştür.

Hakan  Taşıyan sessiz kaldığı son Beş yıllık süreç içerisinde bu sorundan kurtulduğunu sevenlerine müjdelemiştir.



ŞEBNEM  KISAPARMAK TEZGAH KURDU…
Kanal 7’de haber spikeri olarak karşımıza çıkan Şebnem Kısaparmak asıl ününü türkücü Fatih Kısaparmak’ın eşi olmasına borçlu.


Fatih Kısaparmak ise Ahmet Kaya’nın memleketi  salladığı yıllarda piyasadan para toplamak veya ‘voleyi vurmak’ için öne sürülmüş sözde ‘solcu’, sözde ‘demokrat’, sözde ‘devrimci’ bir türkücüdür…

Hatırlayanlar bilecektir şöyle bir şarkı vardı;


‘Sevdiğine sözü olan bir kilim dokur
Kilimin dilinden ancak anlayan okur
Sırlarımı verdim sana sevgimi verdim
Şu gönlümü kilim yaptım yoluna serdim

Ayıptır günahtır diye kilit vurdular dilime
Aşkı dokudum kilime anlıyor musun…’

‘Kilim’ isimli bu şarkı 1987 yılında çıktı. Ve hem  bu şarkının hem de Fatih Kısaparmak’ın geniş kitlelerce tanınması ise 1989 yılında oldu.


Sözde ‘Devrimci’ Fatih Kısaparmak ve bu şarkısını kim mi meşhur etti?
İnanmayacaksınız ama; Polis Radyosu!

Evet Polis Radyosu  ısrarla ‘Devrimci ‘ Fatih Kısaparmak’ın şarkısını çaldı, durdu.
O dönemde bazı sanatçılar içerdeyken, bazı sanatçıların adını anmak bile suçken Fatih Kısaparmak’ın böylesine desteklenmesi ne kadar ilginç değil mi?

Dedik ya;
Öte yandan İstanbul, Eyüp’te kurulan ve İslami çevrenin yayın organı olan Kanal 7’nin haberlerini ise Şebnem Kısaparmak sunuyordu!

İnsanın aklına garip sorular geliyor;
Örneğin;
Kanal 7 hiç mi eleman bulamamış da bir solcu, devrimciyi işe almış, haber sunumu yaptırıyordu?


Şayet Şebnem Kısaparmak solcu / devrimci değilse, solcu / devrimci Fatih Kısaparmak ile hangi eylemde tanışmış, aşık olmuş ve evlenmişti?...

Zamanla Şebnem Kısaparmak Kanal 7’den haftalık 50 Bin lira istediği için kovuldu ve farklı kanallarda farklı formatlarda programlar yaptı.


Hatta; bazen şair oldu, bazen şarkı – türkü söyledi, bazen kliplerde oynadı, bazen sosyal içerikli programlar yaptı.

Tıpkı kocası gibi sağlam bir çizgisi olmadı.
Her zaman sistemin, güçlünün, popüler olmanın ve para kazanmanın yanında oldu.
Bunun en bariz örneği; Bu karı – kocanın 2015 yılında TRT’de aynı anda ‘Kilimin Dili’ adında program yapıp dünyalar kadar para almış olmalarıdır.

Söyledik ya; Fatih Kısaparmak Ahmet Kaya’ya alternatif olarak sunulmuştu, Ama, Ahmet Kaya’nın tırnağı bile olamadı.
Samimi, halkçı, solcu, sanatçı değildi.
Para kazanmak için şarkı – türkü söyleyen 'sıradan bir türkücü' kimliğinin üstüne çıkamadı.

Şebnem Kısaparmak ise reyting uğruna, para uğruna, daha çok izlenmek ve gündemde kalabilmek uğruna hiç gözünün yaşına bakmadan Hakan Taşıyan’ı bir programında harcadı, gitti.

Hakan Taşıyan’ın meşhur ‘ O kilitler açılsın, Kardeş kardeşe kıymasın. Biz ne yapıyoruz ki?’ dediği programı yayınladı.


Hakan Taşıyan o programda haddinden fazla alkollüydü. Değil şarkı söylemek, ayakta bile durmakta zorlanıyordu.



Ve Şebnem Kısaparmak bu durumu bildiği halde, sonucun Hakan Taşıyan için bir felaket olacağını bildiği halde programı yayınlamayı sürdürdü.
Ve Hakan Taşıyan’ın ipini çekti.

Dileyen kişiler you tube’a ‘Şebnem Kısaparmak, Hakan Taşıyan’ yazarak  bu program bulup, izleyebilir.

Hakan Taşıyan bu programdan sonra 5 yıl hiçbir albüm çalışması yapmadı. Hatta aynı zamanda akrabası olan eşi ve eşinin ailesinin yanına Avustralya’ya gitti.
Ve anladığımız kadarıyla orada hem alkol sorunundan hem de fazla kilolarından kurtularak geri döndü.


SESSİZ SEDASIZ DÖNÜŞ…
18 Ocak 2018 tarihinde tam Altı yıl sonra Hakan Taşıyan yeni bir albüm ile sevenleriyle buluştu.
‘Sessiz Sedasız  Dönüş’ adını taşıyan bu albüm adeta Hakan Taşıyan’ın da sessiz, sedasız bir  şekilde geri dönme çabası olarak da değerlendirilebilir.
Albümde Dokuz şarkı yer almaktadır.

Kıng Music etiketiyle piyasaya çıkan albümde Ali Öç, Taner Solak, Ali Tekintüre, Mustafa Yaşamış, Vural Şahin, Tarık Ağansoy, Fethi Demir,Yusuf Bulut ve Ahmet Demir gibi müzisyenlerin eserleri bulunmaktadır.

İstanbul Belgrad Ormanları’nda çekilmiş mütevazi bir klip ile tanıtımı yapılan albüm için Hakan Taşıyan; ‘Güzel şarkılar bulmayı bekledim, nasip bugünlereymiş. Sevenlerimi özledim. Onlar için güzel şarkılar seçtim. Albümde uzun hava, türkü, arabesk kısaca her şey var. Gönüllerdeki yerimi tazelemek istiyorum’ demiştir.




İNSAN OLARAK HAKAN TAŞIYAN…
Hakan Taşıyan insan olarak  son derece iyi niyetli, yetenekli, mütevazi, efendi, gelenek ve göreneklerine bağlı  değerli bir sanatçıdır.

Hakan Taşıyan’ın kişiliğini anlamak için şu olayı bilmek yeterlidir.
Hakan Taşıyan oynadığı bir dizide rol gereği Yeşilçam’ın eski figüranlarından birisine vurmak zorundadır, fakat vuramaz.


Tv yapımcısı Mesut Yar bunun nedenini sorduğun da;’ Olur mu öyle şey. O kişi bizim büyüğümüzdür nasıl vurayım?’ demiştir.

Arabesk’in efsane isimlerinden bazılarının rahmetli olması, bazılarının sağlık sorunu yaşaması ve bazılarının sahne yapmaması nedeniyle kendisi bu akımın son efsane ismi olarak değerlendirilebilir.

Bize göre de; Hakan Taşıyan arabesk müziğin ‘Son Baba’sıdır.




NEDEN ADAY OLUYORLAR

  2024 yerel seçimleri 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak, Seçimlerde; 61 Milyon 400 Bin kişi oy kullanacak. Ve bu seçimlerde 1393 belediye...